Fakülteler Mah. Cemal Gürsel Cad. 06590 Çankaya/Ankara

İnfantil Kolik Ankara

“Süt çocuğu koliği” olarak da bilinen infantil kolik, yenidoğan döneminde sık görülen, ailenin ve bebeğin hayat kalitesini bozan bir durumdur. Bebeğin saatlerce ağlamasına ve huzursuz olmasına neden olan infantil koliğin nedenleri net olarak anlaşılamamış olup farklı hipotezler öne sürülmektedir. Öncelikle infantil koliğin bir hastalık olmadığını, bebeğin bağırsaklarının adaptasyon süreci olduğunu bilmek önemlidir. Bir hipotezde annenin beslenmesinin ve emzirme tekniğinin infantil kolik sorununa yol açtığı öne sürülmekte, farklı bir hipotezde annenin duygu-durumunun ve stresle başa çıkamamasının çocuğa yansıdığı belirtilmektedir. İnfantil kolik nedeniyle oluşan ağlamalar haftanın en az üç günü üç saatten uzun süren ağlamalar şeklindedir. İnfantil kolik bir hastalık olmadığı için ilacı da yoktur. Medikal bir çözümü olmadığı için infantil kolik durumunda ebeveynlerin çocuğa nasıl yaklaşacağını bilmesi gerekir. Yazımızın devamında infantil kolik hakkında bilgi alabilir ve bu konuda danışmak istedikleriniz için Doç. Dr. Seda Topçu’nun Ankara’daki kliniği ile iletişime geçebilirsiniz.

İnfantil Kolik Nedir?

İnfantil kolik, gaz sancısı olarak da bilinmektedir. Doğumdan 2 ya da 3 hafta sonra infantil kolik atakları ortaya çıkmaya başlar. Günde birkaç kez tekrarlayan bu ataklar 2,5 – 3 saat kadar sürer. Erkek çocuklarda daha sık görülmektedir. Bebek, ataklar sırasında gaz sancısı nedeniyle şiddetli şekilde ağlar ve kasılır. Doğumdan itibaren bebeklerin birçoğunda görülen bu durum karşısında ebeveynler çoğu zaman ne yapacağını bilemez. Çünkü infantil koliğin bilinen medikal bir tedavisi yoktur. Ancak çocuk büyüdükçe ebeveynler çocuğun nasıl rahatlatılacağı ve kolik ataklarının nasıl engellenebileceği konusunda deneyim kazanırlar.

İnfantil Kolik Belirtileri Nelerdir?

İnfantil kolik atakları sırasında bebek ani bir şekilde ağlamaya başlar. Ağlama sırasında ellerini sıkar ve bacaklarını karnına çeker. Nefesini kontrol edemediği için yüzünde morarma ve kızarma görülebilir. Ağlama aralıklı olarak devam eder ve saatlerce sürebilir. Bebek gaz çıkardıkça ya da altına yaptıkça ağlama da giderek azalır ve karında rahatlama olur. Koliği olan bebekler daha çok emmek isteyebilir ve emdikçe daha çok gaz sancıları olabilir. Bu durum bir kısır döngüye girip anneyi de tükenmişliğe sokabilir. Annelere destek verilmesi bu durumun yönetiminde atılacak ilk adımlardan olmalıdır.

İnfantil Kolik Tanısı Nasıl Koyulur?

İnfantil kolik tanısı koyabilmek için öncelikle bebeğin tam bir fizik muayenesi yapılıp huzursuzluğa ve dirençli ağlamalara neden olan diğer hastalıklar dışlanmalıdır. Bebeğin ağlamasına neden olan herhangi bir tıbbi bulguya rastlanamazsa infantil kolik şüphesi artar. İnfantil koliğin neden ortaya çıktığı tam olarak bilinmese de büyüme sürecinde bağırsakların hassas olmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. İnfantil kolik rahatsızlığı, ciddi bir problem olmamakla birlikte hayat kalitesini bozduğu için dikkatle ele alınmalıdır. Şikâyetler genellikle 3. ya da 4. aydan itibaren ortadan kalkar.

İnfantil Kolik Nasıl Tedavi Edilir?

İnfantil kolik bir hastalık olmadığı için etkin bir ilaç tedavisi yoktur. Ancak, kolik oluşmaması için yada oluştuktan sonra, ataklar esnasında ebeveynler çocuğu rahatlatmak için bir şeyler yapabilirler. İnfantil kolik, gaz sancısı problemi olduğu için ilk akla gelen çözüm annenin beslenme düzenini değiştirmesidir. İlk kez bebek sahibi olan anneler, yediklerinin bebek üzerindeki etkisini tam olarak bilemeyebilir. Bu süreçte deneyim kazandıkça bebekleri için en iyi yiyecekleri seçmeyi öğrenirler. İnfantil koliği engellemek için;

  • Bebeğin burnunun tıkalı olmamasına dikkat edilmelidir.
  • Emzirme pozisyonuna dikkat edilmelidir. Eğer bebek anneyi rahat bir şekilde ememezse hava yutabilir ve bağırsaklarda gaz oluşumu artabilir. Bu da kolik ataklarını artırabilir.
  • Emzik ve biberon kullanan bebekler hava yutabileceği için dikkatli olunmalıdır.
  • Bebeğin vücut sıcaklığın uygun tutulmasına, üşümemesine özen gösterilmelidir.
  • Her beslenmeden sonra bebeğe uygun şekilde masaj yapılarak gazı çıkarılmalıdır. Böylece bağırsaklarda gazın sıkışması engellenebilir.
  • Sigara kullanımı bebeğin beslenmesini olumsuz etkiler ve iç organlarında istenmeyen etkiler yapabilir. Bu nedenle annenin sigaradan uzak durması, çay ve kahve tüketimini azaltması tavsiye edilmektedir.
  • Bebeğin vücudunu rahatlatmak ve kasılmasını engellemek için odadaki ışık azaltılabilir ve anne bebeği kucağına alarak ufak gezintiler yapabilir.
  • Bebeğin karnına ve sırtına küçük dokunuşlarla masaj yapılarak biriken gazın dışarı çıkması sağlanabilir.
  • Masaj yapılırken bir yandan da anne karnındaki taklt eden elektrik süpürgesi ve saç kurutma makinesi sesi dinletmek de bebeğinizin rahatlamasını sağlayabilir.