Sosyal Pediatri Neden Önemlidir?
Dünya Sağlık Örgütü anayasasında sağlık şöyle tanımlanmıştır: “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam iyilik halidir.” Bu tanımda bedenen ve ruhen iyilik hali sağlığın bilinen yönüdür. “Sosyal yönden tam iyilik hali” yeni ve açıklanması gereken bir kavramdır.
Doktor olmaya karar verdiğim onlu yaşlarımın sonunda, Hacettepe Tıp Fakültesi eğitimim ve takiben ‘Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlığı’ ihtisasım sırasında ‘sağlığın bu kısmına çok az önem verilmesi’ hep kafamı kurcalamıştır. Bu alanda eksikliklerin farkında olan bir Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak da kendimi bu konuda geliştirmeye adadım ve Ankara Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Tıp Fakültesi’nde ‘Sosyal Pediatri’ üst ihtisası eğitimi aldım. Sonrasında aynı üniversitede öğretim üyeliği kadrosunda uzun yıllar çalışarak meslektaşlarımı ‘Sosyal Pediatri’ bilim alanında eğitmeye başladım. Bu konunun önemini şöyle özetlemek istiyorum. Günümüzde geniş aile içinde büyüyen çocuk sayısının azalması, teknolojinin artması ile her türlü olumlu-olumsuz uyarıya çocuklarımızın maruz kalması, anne-babaların yoğun çalışmaları çocuklar üzerinde tüm hayatlarını etkileyecek ruhsal ve sosyal sonuçlar doğurabilmektedir. Yaşanan negatif etkileşimler de çocuklarımızın ergenlik dönemi ve sonrasında erişkin dönemindeki tüm davranışlarını, ilişkilerini, sosyal hayattaki veya akademik alanda tüm başarılarını olumsuz etkileyebilmektedir.
Benim görevim en çok burada ortaya çıkmaktadır. Çocuklarımızın fiziksel sağlığının korunmasının yanında, sosyal ve ruhsal olarak nasıl sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz sorusunu, her ailenin kendine özel koşulları içinde cevaplayarak onlara yol göstermek, mutlu- kendine güvenen çocuklar yetişmesine katkı sağlamak en büyük idealimdir. Şunu unutmamak gerekir ki mutlu, kendine güvenen, ne istediğini bilen bir birey, her alanda başarıyı elde edecektir. Bir çocuk büyüdüğünde bir toplumu değiştirebilir.
Hayatın en önemli dönemi çocukluktur ve çocuklar yetişkinlerin minyatürü değillerdir. Çocukluk; büyümenin yani hacim ve kütle olarak artışın hızla devam ettiği, vitamin mineral eksikliklerinin geri dönüşü olmayan sonuçlar doğurduğu bir dönem. Bu dönemde yaşanan hastalıklar yaşam boyu sağlığı etkileyebilmektedir.
Çocukluk; gelişimin yani konuşma becerisi, dikkat ağı, öğrenme gibi dil bilişsel gelişim yanında motor gelişimin de hızla ilerlediği bir dönemdir. Henüz taşların yerine oturtulmaya çalışıldığı çocukluk döneminde davranış gelişiminin, kişilik özelliklerinin ve sosyal ilişkilerin oluşması birçok faktörden etkilenir.
Çocukluk döneminde bir sorun olmasa da düzenli çocuk sağlığı izlemi gereklidir. Çocuğu ve aileyi bilen, her an ulaşılabilen bir hekim ailelerin en önemli korunağıdır bu konuda. Fiziksel hastalıklar söz konusu olduğunda bir anne baba hızlıca tedavi arayışına girip çocuğunun acısını dindirmeye çalışır. Burada önemli olan bazı hastalıklar oluşmadan önlemek, hastalık olduktan sonra da erken müdahale etmektir. Davranış gelişimi ise biraz daha sessizce ilerler. Aileler genelde bir sorun oluştuktan çok sonra fark eder durumu ve çoğu zaman düzenlenmesi daha zahmetli olur. Buna örnek olarak iştahsız diye nitelendirilen aslında davranışsal yeme sorunu yaşayan, uykuları düzenli olmayan ve hayat kalitesi bozulan, tuvalet eğitimi döneminde sıkıntılar yaşayan ya da ayrılık kaygısı yaşayan, kreşe/okula adapte olmada zorlanan çocuklar verilebilir. Davranış gelişiminin uygun olması için size rehberlik edecek, süreçleri daha iyi yönetebilmenize yardımcı olacak, ebeveynlik yolculuğunuzda her an yanınızda olacak, aynı zamanda çocuğunuzun hastalıklarını doğru yönetebilecek bir çocuk doktoru hayatınızı kolaylaştırabilir.