Ergen Sağlığı İzlemi

Ergen Sağlığı İzlemi

ERGEN SAĞLIĞI İZLEMİ

 “Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedenen, ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir.”

            Doktor olmaya adım attığım Hacettepe Tıp Fakültesi eğitimim ve takiben ‘Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlığı’ ihtisasım sırasında ‘sağlığın bütüncül değerlendirilmesi kısmına çok az önem verilmesi’ hep kafamı kurcalamıştır. Bu alanda eksikliklerin farkında olan bir Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak da kendimi bu konuda geliştirmeye adadım ve Ankara Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Tıp Fakültesi’nde ‘Sosyal Pediatri’ üst ihtisası eğitimi aldım. Sonrasında aynı üniversitede öğretim üyeliği kadrosunda uzun yıllar çalışarak meslektaşlarımı ‘Sosyal Pediatri’ bilim alanında eğitmeye başladım. Bu konunun önemini şöyle özetlemek istiyorum. Günümüzde geniş aile içinde büyüyen çocuk sayısının azalması, teknolojinin artması ile her türlü olumlu-olumsuz uyarıya çocuklarımızın maruz kalması, anne-babaların yoğun çalışmaları çocuklar üzerinde tüm hayatlarını etkileyecek ruhsal ve sosyal sonuçlar doğurabilmektedir. Yaşanan negatif etkileşimler de çocuklarımızın ergenlik dönemi ve sonrasında erişkin dönemindeki tüm davranışlarını, ilişkilerini, sosyal hayattaki veya akademik alanda tüm başarılarını olumsuz etkileyebilmektedir.

Benim görevim en çok burada ortaya çıkmaktadır. Çocuklarımızın fiziksel sağlığının korunmasının yanında, sosyal ve ruhsal olarak nasıl sağlıklı bireyler yetiştirebiliriz sorusunu, her ailenin kendine özel koşulları içinde cevaplayarak onlara yol göstermek, mutlu- kendine güvenen çocuklar yetişmesine katkı sağlamak en büyük idealimdir.  Şunu unutmamak gerekir ki mutlu, kendine güvenen, ne istediğini bilen bir birey, her alanda başarıyı elde edecektir. Bir çocuk büyüdüğünde bir toplumu değiştirebilir.

Büyüme dönemleri içerisinde “ergenlik dönemi” yaşamın en özel evrelerinden biridir. Amerikan Psikiyatri Birliği ergenlik dönemini; fiziksel ve duygusal süreçlerin yol açtığı cinsel ve psikososyal olgunlaşma ile başlayan, bireyin bağımsızlığını kazandığı çok da belirli olmayan bir zamanda sona eren kronolojik bir dönem olarak tanımlamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü ise ergenlik dönemini; çocukların fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan önemli gelişim ve değişimler göstererek yetişkin döneme geçiş yaptıkları bir süreç olarak tanımlar. Ergenlik dönemi DSÖ’ye göre 10- 18 yaş arası dönem olarak bildirilse de kimi kaynaklara göre 21 yaş hatta 24 yaşa kadar sürdüğü belirtilmektedir.

Ergenlik çağı, çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal açıdan pek çok değişikliği kısa sürede ve bir arada yaşadığı bir değişim dönemidir. Bu noktada sağlıklı bir yetişkinlik dönemi için ergen sağlığı ve gelişimini desteklemek çok önemlidir.

Ergen sağlığı izlemi için başvuran hastalarımda öncelikle bireyin başvuru şikayetini değerlendirsem de, bu başvuruyu sağlıklı bir yaşam biçimini öğretmek ve risklerden korunmada çok yönlü değerlendirmeye açık bir fırsat olarak görürüm.

Ergenlik fiziksel olarak hızlı büyümenin, hızlı boy uzamasının beklendiği bir dönemdir. Bu dönemde altta yatabilecek çeşitli nedenlerle yeterli boy uzamaması nihai yetişkinlik boyunun kısa olmasına neden olabilir. Boy kısalığı ergenin fiziksel sağlığı yanında ruhsal sağlığını da derinden etkileyebilir. Yılda en az bir defa, bazı gerekli durumlarda daha erken dönemde büyümenin değerlendirilmesi, boy, vücut ağırlığı ve diğer ölçümlerin standart sapmalarının hesaplanması gerekir. Hızlı boy uzama döneminde kas iskelet sistemi taramaları da ayrıca önem kazanmaktadır. Kifoz, skolyoz, ortodontik problemler, yürüme ve düz tabanlıkla ilgili sorunlar atlanmamalıdır. Egzersiz alışkanlığının kazandırılması da yine bu dönemde olmaktadır.

Ergenin tam bir fizik muayenesinin yapılması, özellikle kolesterol, hipertansiyon ve kalp sağlığı değerlendirmesinin yapılması gerekir. Bu dönemde obezitenin önlenmesi, sağlıklı beslenme davranışının kazandırılması yaşam boyu sağlığı etkilemektedir.

Ergenlik dönemi cinsel hormonların aktif olduğu cinsel kimlik gelişiminin şekillendiği bir dönemdir.  Hem kız hem de erkeklerde puberte ile ilgili yaşanabilecek sorunların erkenden tespiti gerekir. Ayrıca cinsel yolla bulaşabilecek hastalıklar da uygun bir dille ergene anlatılmalı, bu konuda farkındalığı sağlanmalıdır.

Ergenlik döneminde uyguladığımız Tdap/Td aşısı, HPV aşısı, daha önce yapılmadıysa menenjit aşıları ve mevsimsel grip aşıları bulunmaktadır. Yine yılda bir kez, gerekli durumlarda daha sık kan tahlilleri verilmelidir.

Ergen sağlığını bütüncül değerlendirdiğimizde belki de en sık yaşanan sorunları sosyal ve ruhsal sağlık açısından görmekteyiz. Arkadaş ilişkileri, sosyal beceriler, davranış gelişimi değerlendirmesi gerekir. Bu görüşmede çoğu zaman gizli kalmış bir duygusal sorun, akran zorbalığı veya sosyal ilişkilerde yaşanan zorluklar ortaya çıkabilmektedir. Bu sayede ergenin güçlendirilmesi gereken yönlerini o henüz hayata atılmadan sağlamlaştırabilmekteyiz.

Ergenin hayatında aile ikinci plandaymış gibi görünse de aslında en sağlam dayanağı ailesidir. Bu noktada aile içi etkin iletişim sağlanmalıdır. Yine ergenin içinde yaşadığı toplumun sosyokültürel normlarına ayak uydurabilme becerileri geliştirilmelidir.

Ergenler risk almayı her fırsatta dener. Bu noktada olası riskli davranışlar konusunda ailenin farkındalığını artırmak olası riskleri önlemeye yardımcı olur.

Ergenler dalgalı ve kırılgan bir ruh haline sahip olabilir. Karşılaşılabilen ruhsal sorunların başında depresyon gelebilmektedir. Depresyonun erken tespiti ve zamanında müdahale edilmesi karşılaşılabilecek olumsuz olayların önüne geçebilmektedir.

Ergen sağlığı izleminde okul başarısı, hayat başarısı, hedefler ve kariyer planı gibi daha sayamadığım birçok spesifik konuya da değiniyorum.

Dijitalleşen dünyada ergenler biz yetişkinlerden çok daha hızlı bir şekilde dünya vatandaşı olmaya adaptedir. Bu noktada değişim ve gelişimlerin farkında olarak yaşanan o çağa ayak uydurabilen, her açıdan sağlıklı ve güçlü gençler yetişmesi için ergen sağlığı izlemlerinin ihmal edilmemesini tüm kalbimle siz ebeveynlere hatırlatmak isterim.