Emzirme Danışmanlığı

Emzirme Danışmanlığı

EMZİRME DANIŞMANLIĞI- SÜTÜM YETİYOR MU?

 

Yıllarca hem Tıp Fakültesinde okuyan öğrencilerime, hem Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlık eğitimi alan asistanlarıma, hem de ülkemizin dört bir yanında emzirme danışmanlığı yapmak için eğitim almak isteyen hekim, ebe ve hemşirelere anne sütünün önemini, emzirmenin nasıl olduğunu, bebeğin memeye nasıl yerleştirilmesi gerektiğini, emzirilen bebek anne çiftinin izlenmesi ve emzirme sırasında karşılaşılabilen yetersiz süt, tazyikli süt veya farklı tıbbi problemlere nasıl müdahale edilmesi gerektiğini anlattım. Bu konudaki misyonum her bir bebeğin denizin kıyısına vuran denizyıldızları misali tek tek denize bırakılması yani her anne/bebeğin bireysel ele alınmasıdır. Her annenin kendi sütü bebeği için eşsizdir ve emzirmeye engel bir durum yoksa, anne de istiyorsa neden her bebek annesini emmesin? Çocuk hekimliğim boyunca yaptığım her muayenede emzirme muayenesini ayrıca yaparak çok sayıda annenin bebeğini emzirmesine destek olmaktayım.

 

Tecrübelerimden edindiğim, emzirme sürecindeki çoğu annenin emzirmenin bir döneminde kafalarından geçen “Sütüm bebeğime yetiyor mu?” sorusudur. Şunu unutmayın sevgili anneler; doğru yönetildiği müddetçe her annenin kendi bebeğine, hatta ikiz bebeğe yetecek kadar sütü olur ve hiç kimsenin sizin anneliğinizi veya emzirme durumunuzu eleştirmeye hakkı yoktur.

 

Emzirme henüz gebeliğin son trimesterinde annenin emzirmeye hazırlanmasıyla başlar. Her annenin ister sezaryen ister normal vajinal yolla olsun doğumdan sonraki ilk bir saat içinde bebeğini emzirmek istediğini doğuma girecek olan hekimine yada hemşiresine söylemesi önemlidir. Bebeğin henüz anne karnından yeni çıktığı, strese maruz kalarak aktif bir şekilde ağladığı dönemdir bu saat. Bu dönemde memeye yerleştirilen bebek aktif, etkin ve yeterli miktarda memeyi emerek sütü sağabilir.  Bu dönemde bebeğin sütü sağması bir sonraki emzirme periyodu için gereken süt oluşumu için gereklidir. Doğumdan sonraki birinci saatin sonuna doğru bebek yorgun düşer ve uyumaya başlar, bebeği memeye yerleştirmek zorlaşır. 3-4 saat sonra ise karnı acıktığı için ağlayarak emmek isteyecektir. Eğer ilk bir saatte emziremediysek, 3-4 saat sonrası için gereken süt memeye inmeyeceği için bebek beslenemeyecektir. Bebeğin karnı aç, kan şekeri düşmesin, kilo kaybetmesin, yoksa sarılık olur gibi söylemlerle henüz bebek hastanedeyken mama başlandığı bu durumla klinik pratiğimde sık karşılaşıyorum. O nedenle siz sevgili annelerin gebelik döneminde daha doğum yapmadan bu bilgiyi öğrenmesi için çabalıyorum.

Hayatın ilk beş günü anne sütünün miktarı oldukça azdır. Kolostrum dediğimiz bu koyu sarı renkteki sütün protein içeriği, anti-enfektif içeriği ve hastalıklardan koruyucu özelliğinin yüksek olması nedeniyle bir damlası bile çok kıymetlidir. Hayatın ilk günlerinde sütünü pompayla sağıp miktarının az olduğunu gören annelerde sütüm yetmiyor düşüncesine neden olabileceği için bu bilginin de anne henüz gebeyken öğrenilmesi önemlidir. Hayatın beşinci gününden sonra sütünüz artacak olgun süte yaklaşık 15. günde ulaşacaktır. İlk 15 günü bebek her istediğinde sık sık emzirerek geçirmek süt salınımının otomatizasyon kazanıp bebeğin ihtiyacı kadar olan miktara gelmesine yardımcı olur.

 

Emzirme olayı bebeğin memeye yerleşmesi ile duysal olarak tetiklenip annenin beyninin hipotalamus denilen merkezi tarafından yönetilir. Emziren annenin çevresi ve hekimi tarafından duygusal olarak desteklenmesi ve emzirmeye teşvik edilmesi gerekliliğinin nedeni de tam olarak budur. Bir anneye senin sütün yetmiyor, bu çocuk doymuyor gibi olumsuz pekiştireçler verilmesi o annenin var olan sütünü de azaltır. Yeni doğum yapmış bir annenin etrafında bulunan, anneyi duygusal olarak yoran kişileri uzaklaştırma görevi ise babaya düşer. Tüm ailenin huzuru ve mutluluğu için anneye yeterli olduğunu hissettirmek, bebek bakımı konusunda ona destek olmak, lohusa anneyi adeta pamuklar içerisinde sarıp sarmalamak da babanın en büyük misyonu olduğu sürece sorun görülmeyecektir.

 

Emzirme sırasında elbet sorunlar yaşanabilir. Bunlar arasında en sık ağrılı meme başı, meme başı çatlağı, memede mantar enfeksiyonu, memede süt göllenmesi (angorjman), meme absesi ve mastit görüyorum. Bu durumların hiçbirinde emzirmenin kesilmesine gerek olmadığı gibi erken ve doğru müdahale ile bebeklerin anne sütü almasını sağlamaktayım. Daha öncesinde formül süt yani mama başlanarak bana başvuran hastalarımda ise anne ve bebeği birlikte değerlendirerek sık izlemle, mamayı azaltıp anne sütünü artırmayı ve sonunda her bebeğin sadece anne sütü ile beslenmesini hedefliyorum.

Çünkü anne sütü ile beslemek bebeklik döneminde önemli olduğu kadar, hipertansiyon, kalp ve şeker hastalığı, otoimmün hastalıklar, kanser, obezite vb gibi birçok hastalığı önlemesiyle bebeğinizin 40’lı 50’lili yaşlarına yapacağınız en büyük yatırımdır.

 

Son olarak sık karşılaştığım bir diğer konu ise bebeklerin saat kurarak emzirilmesi konusu.  Bebekler 2 saatte bir veya 3 saatte bir emzirilmelidir gibi bir kural yoktur. Emzirme sıklığı ve süresi bebekten bebeğe, anneden anneye değişir. Bebeğin uyaranları dikkate alınarak her istediğinde, istediği sürede her iki memeyi birden emmesi sağlanmalıdır. Bebek memeyi kendi isteğiyle bırakana kadar emzirilmelidir. Ancak bu süre bir saati aşıyorsa bebeğin memeye yerleşmesinde bir sorun olup olmadığını anlamak için profesyonel birinden görüş alınmalıdır. Emzirmenin başında salınan süt sulu ve şekerli bir süt, sonundaki ise doygunluk veren yağlı süttür. Bebekler bir sonraki emzirme periyodunda en son bıraktıkları memeden başlanarak emzirtilmelidir.

 

Bir bebeğe annesinin sütünün yetip yetmediğini anlamanın en objektif yolu bebeğin yeterli tartı alımıdır. Bebeğin idrar, gaita sayısı ise daha subjektif kriterlerdir. Bebeğinizin sağlık kontrollerinde büyümesi ile ilgili ölçümler ve muayenesi yapılıp size bilgi verilir. Ayrıca emziren annenin nasıl beslenmesi gerektiği, anne sütünün sağılması ve saklanma koşulları, farklı emzirme pozisyonları, bebeğin gelişim dönemlerine göre emme aralıklarının açılacağı, meme grevi yapabileceği dönemler yada annede yaşanabilecek diğer problemlerin önlenmesi  konusunda bilgi almanız sizi rahatlatacaktır.

Sevgilerimle