Yenidoğan Muayenesi Ankara

Yenidoğan Muayenesi Ankara

Doktor olmaya karar verip Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne başladığım ilk günlerden itibaren çocuk doktoru olmak istedim.  Çünkü sağlıklı olmak en çok da dünyadan habersiz yenidoğan bir çocuğun hakkıdır. Bu alanda eksikliklerin farkında olan bir Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak Ankara Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Tıp Fakültesi ‘Sosyal Pediatri’ Bilim Dalı Öğretim Üyeliği yaptığım yıllar boyunca, bebekler henüz doğmadan anne/babalara eğitimler vermeye başladım. Bu eğitimler henüz yolun başında olan anne babalara bebekte bir sorun olmadan ne yapmaları gerektiği konusunda rehberlik etti ve çok sayıda küçücük bebeği hasta olup gereksiz tetkik ve tedaviden kurtardı. Bu konunun önemini şöyle özetlemek istiyorum. Bebek henüz doğduğu ilk günden itibaren uygun yaklaşımla takip edilirse fiziksel, ruhsal ve sosyal açıdan sağlığı ile ilgili bir problem yaşama ihtimali azalır. Benim görevim en çok burada ortaya çıkmaktadır. Hedefim her ailenin kendine özel koşulları içinde hayatın ilk gününden itibaren bebeği merkeze alan ve tüm olasılıkları düşünen bir yaklaşımla tüm ailenin sağlığı ve huzuru için gereken soruları cevaplayarak her an onlara destek olmak.

YENİDOĞAN HANGİ DÖNEMDİR?

Zamanında doğan bir bebek anne karnında 38-42 hafta geçirir. 37 haftadan önce doğan bebeklere ise prematüre bebek adı verilir. Doğumdan sonraki ilk 28 gün yenidoğan dönemidir ve bebeklik döneminin belki de en hassas dönemidir. Yenidoğan bebeklerin beslenmeleri, kilo izlemleri, hastalıklarının değerlendirilmesi, ilaç dozları veya hastaneye yatış endikasyonları diğer bebeklik dönemlerinden çok farklıdır. Durum böyle olunca aileye yeni gelen bu üyenin kattığı mutluluk ve heyecanın korku ve kaygıya dönüşmemesi için bilinmesi gerekenler vardır. Ben bu yazımda henüz bebeğiniz doğamadan veya yeni doğduğunda bilmeniz gereken bazı noktalardan bahsetmek istiyorum.

YENİDOĞAN MUAYENESİ NE ZAMAN YAPILIR?

 

Yenidoğan muayenesi anne doğumhaneye girdiği andan itibaren başlar. İster sezaryen doğum ister normal vajinal doğum olsun çocuk hekimi gebeliğin nasıl geçtiğini, doğumun nasıl ilerlediğini, bebekle ilgili herhangi bir risk olup olmadığını bilmek ister. Öngörülen riskler için ise bebek doğmadan hazırlıklıdır.

 

Yenidoğan muayenesini;

 

*Doğumdan hemen sonraki ilk muayene

*Doğumdan sonra, anne ve bebek taburcu olmadan hemen önceki muayene

*Doğumdan sonraki 5-7. Günde yapılan muayene

*Doğumdan sonraki 15.gün yapılan muayene

*1. Ay kontrolü ve sonrasında aylık rutin izlemlerin her birinde yapılan muayene

 

YENİDOĞAN BEBEKLERDE KALP MUAYENESİ

Bebeğiniz doğar doğmaz henüz doğum salonunda iken kalp damar sistemi muayenesi yapılır. Bazı doğumsal kalp hastalıklarını doğumdan önce tespit etmek mümkün olsa da bazıları için bu gereklidir çünkü doğumla birlikte kalbin fonksiyon gösterme şekli de değişir. Örneğin kritik bir kalp hastalığı olan Aort Darlığı veya Stenozunun erken tespiti arteriofemoral nabızların kontrolü ve kalbin oskültasyonla muayenesi ile anlaşılabilir. Bazı kalp hastalıklarının erken tespiti için parmak ucundan bakılan kan oksijen düzeyini belirleme testi de önemlidir. Yenidoğan döneminde saptanan her kalp üfürümünün ciddi hastalık olmadığı, birçoğunun masum üfürüm olduğu da unutulmamalıdır.

YENİDOĞAN BEBEKLERDE CİLT BULGULARI

Bebek doğar doğmaz cilt renginin deneyimli bir hekim tarafından değerlendirilmesi önemlidir. Siyanoz yani ciltte morarmanın önemli kalp ve akciğer hastalıklarının belirteci olduğu unutulmamalıdır. Bazen hayatın ilk günü, bazen de 2-3. Günlerde başlayan yenidoğan sarılığı farkedilmezse beyin hasarı gibi geri dönüşü olmayan sorunlara neden olabilir. Polisitemi dediğimiz kan konsantrasyonunun fazla olduğu, özellikle diabetik annelerin bebeklerinde görülen bir durum ise yine cilt renginden anlaşılan, müdahale edilmesi gereken önemli bir sorundur.

Yenidoğan dönemine özgü özellikle yüzde görülen sivilce benzeri döküntüler, toksik eritem, püstüler melanozis, salmon lekesi, genelde sırtta ve kalçada görülen mongol lekesi, hipo veya hiperpigmente lezyonların bir kısmı normal, bir kısmı ise müdahale gerektiren durumlardır. Bunun yanı sıra ciltte halk arasında gül denilen hemanjiom varlığı, saçlı deri, kaş, kulak arkasında görülen halk arasında konak denilen seboreik dermatit gibi durumların tespiti ve tedavisi de yapılmalıdır.

YENİDOĞAN BEBEĞİN TAM FİZİK MUAYENESİ

Yenidoğan bebeklerin tepeden tırnağına kadar her noktasına bakılmalıdır,  Down Sendromu gibi bazı sendromların fizik muayene bulgularının olup olmadığına dikkat edilmelidir. Kafa şekli, kulak anomalileri, bıngıldak, saç ve saçlı deri, gözbebeği (pupil) refleksi, ışık takibi, kırmız refle testi ile göz dibi muayenesi, her iki burun deliğinin açık olduğunun kontrolü (koanal darlık/atrezi), ağız içi yapılar, emme/arama refleksi kontrolü, damak tümsekliği, yarık damak muayenesi, boyunun bir yöne dönüklüğü ile seyreden tortikolis muayenesi, doğum kanalında sıkışmaya bağlı hasarlanma riski olan klavikula denilen köprücük kemiğinin muayenesi, morro ve yakalama refleksleri gibi yenidoğan refleksleri, kalp, solunum ve batın muayenesi, göbek kordonunun kontrolü, göbek kordonu düşmüşse göbek bölgesinde görülen granülom, kanama yada enfeksiyonların tespiti, genital muayene kapsamında genital organlarda koyu renk değişikliği, anüs deliğinin kontrolü, erkek çocuklarda testisler ve idrar çıkış deliği dediğimiz üretranın yerleşim yeri, sünnet derisinin kontrolü, kızlarda vajinal akıntı, labial yapışıklık veya olası anomalilerin kontrolü önemlidir. Kalça çıkıklığı muayenesi dahil tüm el ve ayak parmakları dahil ekstremitelerin kontrol edilmesi gerekir.

YENİDOĞAN BEBEĞE YAPILMASI GEREKEN TESTLER VE UYGULAMALAR

Hastaneden taburcu olmadan, bebeğe yenidoğanın hemorajik hastalığı dediğimiz kanamalı bir hastalığı önlemek için bir bacağından K vitamini iğnesi, bir bacağından Hepatit B aşısı yapılacaktır. Anne Hepatit B taşıyıcı ise, bebeğe immunoglobulin dediğimiz bir enjeksiyon daha yapıyoruz. Hastaneden taburcu olmadan birincisi ve anne sütü ile beslendikten sonra 5-7. günde ikincisi olmak üzere bebeğinizden topuk kanı alınması gerekiyor. Bu topuk kanından ulusal tarama programında bakılan hastalıklar taranıyor. Bunlar fenilketonüri, biotinidaz eksikliği, doğumsal hipotiroidi, konjenital adrenal hiperplazi, SMA ve kistik fibrozis denilen hastalıklar. Size aile hekimiz tarafından topuk kanı testiyle ilgili bir geri dönüş olmazsa, sonuçlarda bir sorun olmadığını anlayabilirsiniz.

Bebeğiniz hastaneden taburcu olmadan fizyolojik kilo kaybı açısından tartılmasını öneriyoruz. Tartımın bebek tamamen çıplakken yapılması önemli. Doğum ağırlığının %5-7 sini belirli bir dönemde kaybedebilir. Bu tartı kaybı %10’u aşarsa problem var demektir.  Bebekler 5-7 günlük olduğunda verdiği kiloyu geri almaya başlar, zamanında doğan bebekler 10. Gün, erken doğan bebekler 15. gün civarında doğum tartısına ulaşmalıdır, ulaşmadıysa aksi giden bir durum olabilir. O nedenle ilk günler büyümenin yakın takibi gerekiyor.

Hastanedeyken işitme tarama muayenesi için bir plan yapılmalı. Her iki kulağından ABR dediğimiz işitme testinin yapılması gerekiyor.

Bebeğin doğum boyu, ağırlığı ve baş çevresinin kaydedilmesi önemlidir.

Hastaneden eve gitmeden en az 2 defa başarılı bir emzirme geçirmesini istiyoruz. Bebeğin memeye doğru yerleştirilmesi ve etkin emme göstergeleri anneye öğretilmelidir.  Anneye uygun emzirme danışmanlığı ve emzirme sırasında olabilecek mastit, memede süt göllenmesi denilen angorjman, ağrılı meme başı, içe çökük meme başı, meme ucu çatlağı, memede mantar enfeksiyonu gibi durumların bulguları anlatılmalı, böyle bir durum olursa çocuk doktoruna başvurması gerektiği vurgulanmalıdır. Bebeğin eve gitmeden idrar yapmasını ve en az 1 defa dışkılamasını istiyoruz

Ayrıca bebeğin Sarılık riski belirlenmelidir. Annenin kan grubu Rh – bebek Rh pozitif ise risklidir. Anne sıfır, bebek A yada B kan grubunda ise de risk artmaktadır.

Bebeğinizin göbek kordonu klemplidir ve kuru tutulmalıdır. Bu nedenle göbek düştükten sonra banyo yaptırılması önerilir. Daha erken temizlenecekse de bu bölge ıslatılmadan bebeğin temizliği yapılmalıdır. Göbek kordonunun üzeri sargı beziyle kapatılmamalıdır. Göbek kordonuna alkolle yada batikonla bakım yapılmasını önermeyiz. Göbek düştükten sonra da birkaç hafta, özellikle banyodan sonra bebeğin çamaşırını kirletecek kadar az miktarda lekelenme olabilir. Korkulacak bir durum değildir.

Tüm bebeklere doğduğu günden itibaren günde 400 Ünite D vitamini her gün verilmelidir. D vitamini desteğine en az 2 yaşın sonuna kadar devam edilmelidir.

Hastaneye başvurulması gereken acil durumlar hakkında çocuk hekiminden bilgi alınmalıdır. Bunlar; ateş, emme isteğinde azalma, idrar çıkışında azalma, fışkırır tarzda kusma, avutulamayan ağlama, sarılık, uyandırılamama yada uykuya meyil olarak sayılabilir.