İnfantil Kolik

İnfantil Kolik

İNFANTİL KOLİK (GAZ SANCISI)

Yıllar önce, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanlığı’ ihtisasımın ilk yıllarında sağlıklı olmanın şu ana kadar bilindiği gibi çocukların yalnızca fiziksel olarak iyi durumda olması değil, çocuğu merkeze alan ama onu en yakın çevresi ile değerlendiren bütüncül bakış açısı olması gerekliliği hep kafamı kurcalamıştır. Bu alanda eksikliklerin farkında olan bir Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı olarak da kendimi bu konuda geliştirmeye adadım ve Ankara Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Tıp Fakültesi’nde ‘Sosyal Pediatri’ üst ihtisası eğitimi aldım. Sonrasında aynı üniversitede öğretim üyeliği kadrosunda uzun yıllar çalışarak meslektaşlarımı ‘Sosyal Pediatri’ bilim alanında eğitmeye başladım. Bu konunun önemini şöyle özetlemek istiyorum. Heyecanla geçen gebelik sürecinin ardından sağlıkla bebeğinizi kucağınıza aldığınızda bir yandan mutluluk, bir yandan da acaba bebeğime yeterince iyi bakabilecek miyim sorusunun aklınızı kurcaladığını, hatta sizi kaygılandırdığını hissedebilirsiniz. Hele de bebeğiniz nedenini anlayamadığınız bir şekilde devamlı ağlıyorsa, lohusalıkta hormonların etkisi, etrafınızdan yeterince destek bulamama ve buna eşlik eden uykusuz gecelerle birlikte tükenebilirsiniz. Bebeğin sağlıklı ve huzurlu olabilmesi için annenin iyi olması gerekir çünkü özellikle ilk iki yıl anneyle bebeğin sinir sistemleri birbirine bağlıdır.   Hastalarıma bütüncül bakış açısıyla yaklaşmadaki en büyük motivasyonum mutlu bir ailenin içerisinde sağlıklı büyüyen bir çocuğun yetişmesine tanık olmaktır.

Tadı doya doya çıkarılması gereken erken bebeklik döneminde bebekte gaz sancısı olması anneyi yoran bir durumdur. Bebeklerde yeterince olgunlaşmamış sinir sistemi nedeniyle uyarıcı sistemleri aktifken, yatıştırıcı sistemleri yeterince aktif değildir. Çünkü sempatik sinir sistemi, parasempatik sistemden daha önce olgunlaşmaktadır.

Bebeklerin ihtiyaçlarını ağlayarak belli etmesi normaldir. Ancak gün içerisinde sürekli, yüksek volümlü, tiz bir sesle, adeta kasılıp başı geriye atarak, avutmanın zor olduğu bir ağlama varsa altta yatan nedenler için muayene olunmalıdır.

Bebeğinizi muayene ettirdiniz ve sağlıklı olduğu öğrendiniz, acaba bu durum gaz sancısı mı ?

Bebeğinizde en az 3 hafta süren, ortalama bir hafta içinde üç gün olacak şekilde 3 saatten uzun süren aşırı ağlama görülüyorsa kolik olabilir. İyi gelişen sağlıklı bebeklerde, hayatın üçüncü haftasında başlayan, daha çok akşam saatlerinde görülen, ataklar halinde ortaya çıkan, nedeni tam olarak aydınlatılamamış, bacaklarını karnına çekerek aşırı ağlama ile karakterize bir durumdur. Genellikle 3.-4. Ay civarında bu şikayet ortadan kalkmaktadır.

Bir takım gastrointestinal nedenler, psikososyal faktörler suçlansa da asıl problem bebeğin avutulamaması sonucu anne babanın çaresizliğidir. Yorucu ve yıpratıcı bir süreç olması nedeniyle ailenin hayat kalitesini bozan bir durumdur.

Ayırıcı tanıda kabızlık, anal fissür, reflü hastalığı, orta kulak ve idrar yolu enfeksiyonları, inek sütü alerjisi, parmağa saç turnikesi, aşırı sıcak dış ortam araştırılmalıdır.

İnfantil kolik bir hastalık olmadığı için mutlak bir tedavisi de yoktur. Bu durum bebeğin bağırsaklarının adaptasyon sürecidir ve genellikle ilk 3 ay içinde sorun kendiliğinden çözülür.

Bu süreçte bebeğe zarar vermeyecek ve geçici rahatlama sağlayacak bazı uygulamalar yapılabilir. Bunlar;

  • Araba ile gezmeye çıkarmak
  • Ilık banyo ve kolik masajı (masaj hekim danışmanlığında yapılmalıdır, aksi takdirde masaj yaparken bebeğin eklemlerine zarar verilmesi mümkün)
  • Kucakta sarmalayarak taşımak
  • Saç kurutma makinesi ya da elektrik süpürgesi sesi
  • Su sesi ya da beyaz gürültü
  • Ninni söylemek gibi

Hekimler tarafından kolik için bitkisel, kimyasal, pre-probiyotik adı altında bir takım ilaç tedavileri önerilse de, bu bir hastalık olmadığından kolikte kanıta dayalı bir ilaç tedavisi de yoktur. Hatta bitkisel ilaç adı altında bazı uygulamalar bebeğe zarar verebilmektedir.

Kolik durumunda organik sağlık problemlerinin dışlanması ile birlikte annenin desteklenmesi sürecin kolay atlatılabilmesi için büyük önem taşımaktadır.