Çocuklarda Ateşli Hastalıklar
Yıllar önce Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Acil Servisinde çalışırken çocuğunu ateşli bir şekilde kucağında acile yetiştiren anne/ babaların gözlerindeki panik ve çaresizliğe şahit olduğumda Çocuk Hekimi olmanın sorumluluğunu daha da hissetmiştim. Henüz konuşamayan, konuşsa da yaşadığını anlatamayan, savunmasız masum çocukların dertlerini anlamak ve onlara derman olmanın huzuru beni mesleğime en çok bağlayan duygudur. Bu duygu ile bana ulaşan tüm çocuklara, evlatlarımdan ayırt etmeden bakabilmek ve bu mesleği layıkıyla yapabilmek adına çok çalıştım.
Biliyorum ki aileleri, çocukları hakkında en çok panikleten durumlardan biri yüksek ateştir. Bu yazımda ateşi ve ateş yükseldiğinde yapılması gerekenleri faydalanabilmeniz adına paylaştım.
Termoregülasyon vücudumuzun iç sıcaklığının dengeli bir şekilde sabit tutulmasıyla sağlanır. Ateş ise bu dengenin ısı artışı lehine artmasından kaynaklanan, aileyi ve hastayı huzursuz eden bir semptomdur. Aynı zamanda enfeksiyona karşı geliştirilen savunma yanıtının bir parçasıdır. Vücut sıcaklığı arttığında inflamasyon sistemi yani hastalıkla baş edebilme kapasitesi daha iyi çalışır, mikroorganizmaların çoğalma hızı ise azalır. Ateş hastalık sırasında çocuğun yararına işlev görür. Ancak unutulmamalıdır ki 3 ay ile 5 yaş arası çocuklarda ateşe bağlı febril konvülsiyon (ateşli havale)riski özellikle aile öyküsü olan çocuklarda vardır.
Vücudun Normal Sıcaklığı Nedir? Ateş Nasıl ölçülmelidir?
Vücut sıcaklığı ortamın sıcaklığına göre artabilir ya da azalabilir ancak sağlıklı bireylerde vücut iç sıcaklığının dengeli bir şekilde sabit tutulması beklenir. Aynı bireyde sabah akşam saatleri arasındaki fark 0,9-1,1°C olabilmektedir. Bu nedenle çocukların vücut sıcaklığı gece daha yüksek ölçülebilir.
Ateş ölçmek için, dijital elektronik termometreler, kızıl ötesi kulak termometresi, temassız termometre ve artık kullanılmayan civalı termometreler vardır. Özellikle 1 yaş altı çocuklarda kulak yolları dar olduğu için kulaktan ölçen ve ortam sıcaklığı ile terlemeden çok etkilendiği için alından ölçen termometreler doğru ölçüm veremeyebilir. 1 yaş altında koltuk altı ölçüm yapan basit dijital termometreler daha doğru sonuç vermektedir.
Ateş diyebilmek için;
- Aksiller yani koltuk altından ölçümde 37.2ºC
- Ağızdan yani Oral ölçümde 37.8ºC
- Makattan yani Rektal ölçümde 38ºC
- Kulaktan yani Timpanik ölçümde 38ºC
- Alından ölçümde 38 ºC ve üzerinde ölçüm alınıyorsa “Ateş” ten söz edilir.
Ateşin Nedeni Ne Olabilir?
Çocuklarda yüksek ateş, sıklıkla enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkan ve ailelere endişe veren bir durumdur.
Enfeksiyonlar arasında en sık;
- Solunum sisteminin viral ve bakteriyel enfeksiyonları,
- Kızamık, suçiçeği, 6. Hastalık, Kızamıkçık gibi döküntülü bulaşıcı çocuk hastalıkları
- El- ayak ağız hastalığı
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Bulantı, kusma ve ishalle seyreden gastroenteritler
- Lokalize deri enfeksiyonları
- Menenjit gibi santral sinir sistemi enfeksiyonları
- Sistemik enfeksiyonlar
- Kalbi etkileyen enfeksiyonlar sayılabilir.
Enfeksiyonlar dışında vücudun susuz kalması yani dehidratasyon durumunda, bazı ilaçlar ve aşılara bağlı olarak, romatizmal ve vasküler hastalıklar, kronik mide bağırsak hastalıkları, kan hastalıkları, periyodik ateş sendromları (PFAPA, FMF) yada metabolik/ nörolojik/ onkolojik hastalıklarda da ateş yükselebilmektedir.
Özellikle diş çıkarma döneminde olan 6-12 aylık çocuklarda, aileler tarafından ateşin sebebi olarak diş çıkarma düşünülerek gecikmiş doktor başvurusu gözlemlemekteyim. Diş çıkarma döneminde ateş yükselmesi var ise mutlaka eşlik eden bir enfeksiyon odağı yönünden değerlendirilmelidir.
Ateşli Hastanın Değerlendirilmesi
Ateşli hasta değerlendirilirken ilk olarak çocuğun yaşı dikkate alınmalıdır. Bebek yenidoğansa farklı, 1-3 aylık bebekse farklı, 3-36 aylık çocuksa farklı değerlendirilmelidir. Ateşin ne zaman başladığı, derecesi, nasıl seyrettiği, eşlik eden semptomlar sorulmalıdır. Altta yatan kronik bir hastalık varlığında çoğu zaman hastanede yatırılarak izlem gerekebilmektedir.
Acil durumlar:
-Titremeyle yükselen ateş
-39,5 derecenin üzerindeki ateş
-Etrafa ilgisizlik, bilinç değişikliği varlığı
-Beslenememe, emmeme, kusma
-Cilt renginin değişmesi, dolaşımın bozulması
-Ciltte basmakla solmayan peteşial döküntü
Ateşli çocuğun muayenesinde örneğin orta kulak iltihabı veya tonsillofarenjit gibi ateş odağı belli ise gerekli tetkikler sonucu tedavi başlanır. Ancak muayenede hiçbir bulgu yok yani ateş odağı belli değil ise çocuğun ciddi bakteriyel enfeksiyonlar yönünden değerlendirilip gerekli laboratuvar testlerinin istenmesi önemlidir. Tam kan sayımında Beyaz hücrelerin sayısının çok düşük yada çok yüksek olması, CRP, Sedimentasyon değerinin yüksek olması hastada ciddi bir sorun olabileceğini düşündürür. Hastaya göre tam idrar testi, kan ve idrar kültürü, dışkı incelemesi, radyografik değerlendirme ve gerekirse BOS kültürü alınmalıdır.
Çocuklar Ateşlendiğinde Ne Yapılmalıdır?
Çocuğumuz ateşlendiğinde öncelikle ortam sıcaklığı düşürülmelidir. Her ne kadar çocuk üşüyorum dese de ısıtıcılar kapatılmalı, pencere açılarak ortam serinletilmelidir. İnce ve bol pamuklu giysiler giydirilmelidir. Banyo yaptırmak ateşi düşürmeye yardımcı olmaz ama çocuğu rahatlatmak için eli yüzü yıkanabilir, koltuk altlarına, alnına ılık su ile ıslatılmış bez konulabilir. Ateşli çocuğun bol su içmesi sağlanmalıdır. Sıvı desteği vermek ateşi düşürmede en etkili yoldur. Ateşli çocuğun iştahsız olması bir çeşit savunma mekanizmasıdır. Yemek yedirmeye zorlanmamalı, çocuğun sevdiği ve kolay yutabileceği hafif ve sıvı besinler verilmelidir.
Çocuğunuz ateşlendiğinde onu düzenli takip eden çocuk hekimi ile iletişime geçmeniz, acil durumlara hızlı müdahale şansı bakımından son derece önemlidir. Ateş düşürücü ilaçlar uygun doz ve aralıkta hekiminize sorarak verilmelidir. Çocuğun muayenesi ve gerekli tetkikleri yapılarak kolaylıkla sonuç alınabilir.
Unutmayın çocuklar hastalanarak büyürler. Bu süreçte çocuk yıpranır, aile de çaresizlik içerisinde hissedebilir. Önemli olan çocuğunuzun ve sizin kolayca güvenebileceğiniz hekiminize ulaşmanız ve doğru yaklaşımla yönetilmenizdir. Bu sayede gereksiz tetkik, hastane yatışı ve gereksiz antibiyotik kullanımından da kurtulabilirsiniz.